Kaç Tane Kastamonulu Var? Sayıların Ötesinde Bir Hikâye

Bazı sorular vardır ki cevabı sadece bir rakamdan ibaret değildir. “Kaç tane Kastamonulu var?” da onlardan biri. Bu soru, sadece nüfus sayımının soğuk istatistiklerini değil; memleket özlemini, şehirlerin değişen demografisini, bir kimliğin yıllar içindeki yolculuğunu anlatır. Ben de bu yazıda, hem verilerle hem de gerçek hikâyelerle Kastamonuluların izini sürmek istedim. Hadi, birlikte bu rakamların ardındaki sıcak insan hikâyelerine göz atalım.

Kastamonu’nun Nüfusu: Başlangıç Noktası

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en güncel verilerine göre Kastamonu’nun merkez ve ilçeleriyle birlikte nüfusu yaklaşık 380.000 civarında. Bu sayı, ilin kendi sınırları içindeki yaşayan insanları temsil ediyor. Ancak bu tablo, hikâyenin sadece küçük bir parçası.

Çünkü Türkiye’de milyonlarca insan doğduğu şehirde değil, farklı şehirlerde yaşamını sürdürüyor. Kastamonu da bu anlamda göç veren şehirler arasında başı çekenlerden biri. Özellikle 1950’lerden itibaren başlayan sanayileşme ve şehirleşme dalgasıyla birlikte, Kastamonulular Türkiye’nin dört bir yanına —en çok da İstanbul, Ankara, Zonguldak ve Bursa’ya— göç etti.

Gerçek Sayı: Türkiye’de Kaç Kastamonulu Var?

İşte burada tablo değişiyor. Nüfus kütüğü kayıtlarına göre Türkiye’de 1 milyonun üzerinde insanın Kastamonu nüfusuna kayıtlı olduğu tahmin ediliyor. Yani başka bir ifadeyle: Her 80 kişiden biri Kastamonulu!

Bu sayı, memleket sınırları dışındaki Kastamonuluların, Kastamonu’nun içindekilerden çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Aslında bu durum, Anadolu’daki pek çok şehir için geçerli. Ancak Kastamonu’nun farkı, gittiği yerlerde kök salan, dernekler kuran, kültürünü yaşatan ve bulundukları şehirlerde etkili topluluklar oluşturan bir yapıya sahip olması.

Şehirlere Göre Dağılım: Kastamonulular Nerelerde?

Kastamonulular Türkiye’nin neredeyse her ilinde var. Ancak bazı şehirlerde yoğunlukları dikkat çekici düzeyde:

• İstanbul: 500.000’den fazla Kastamonulu yaşıyor. Özellikle Esenler, Gaziosmanpaşa, Bağcılar ve Ümraniye gibi ilçelerde güçlü bir topluluk oluşturmuş durumdalar.
• Ankara: 300.000’e yakın Kastamonulu ile başkentte en kalabalık hemşehri gruplarından biri konumundalar.
• Zonguldak & Karabük: Sanayi göçüyle 1960’lardan itibaren Kastamonuluların ikinci adresi haline geldi.
• Bursa ve İzmir: Yeni kuşak Kastamonuluların eğitim ve iş nedeniyle tercih ettiği şehirler arasında öne çıkıyor.

Bu dağılım bize şunu söylüyor: Kastamonulular yalnızca memleketlerinde değil, Türkiye’nin dört bir yanında güçlü bağlar kurmuş, sosyal ve ekonomik hayata aktif olarak katılmış bir topluluk.

Rakamların Ardındaki İnsan Hikâyeleri

İstatistiklerin ardında her zaman insan hikâyeleri vardır. Mesela, 1970’te Taşköprü’den İstanbul’a gelen bir aile, şimdi üçüncü kuşakta hâlâ Kastamonu yemeklerini pişiriyor, her yaz memlekete gidip köydeki evini onarıyor. Ankara’da büyüyen genç bir yazılımcı, dedesinin köyünden öğrendiği halk hikâyelerini dijital projelere dönüştürüyor. Bunlar sadece birkaç örnek. Kastamonulu olmak, memleketten uzak olunsa da kimliğini taşımaya devam etmek demek.

Bu hikâyeler, rakamların bize anlatamayacağı bir şeyi gösteriyor: Kastamonulu olmak bir nüfus verisi değil, bir aidiyet biçimi. Nerede yaşarsanız yaşayın, sofranızda sarımsak kokusu varsa, çekme helvanın kıvamını biliyorsanız, memleket türküleri sizi duygulandırıyorsa, siz hâlâ Kastamonulusunuz.

Geleceğe Bakış: Yeni Kuşak Kastamonulular

Bugün 1 milyonu aşan Kastamonulu nüfusun önemli bir kısmı artık ikinci ve üçüncü kuşak şehirli. Bu yeni nesil, hem köklerine bağlı hem de modern dünyanın dinamiklerine uyumlu. Üniversitelerde, teknoloji şirketlerinde, uluslararası sahnelerde Kastamonu kökenli gençleri görmek mümkün.

Bu da şu soruyu beraberinde getiriyor: Gelecekte Kastamonulular sadece sayısal olarak değil, fikirleriyle ve üretimleriyle de Türkiye’nin geleceğinde nasıl bir rol oynayacak? Cevap, muhtemelen “çok daha güçlü” olacak.

Sonuç: Bir Sayının Anlattığı Büyük Hikâye

“Kaç tane Kastamonulu var?” sorusunun cevabı basit gibi görünüyor: Yaklaşık 1 milyon. Ama bu milyon, sadece bir sayı değil; geçmişin göç yolları, bugünün şehir hayatı ve geleceğin umut dolu hikâyeleriyle dolu. Kastamonulu olmak, yalnızca doğum yeriyle değil, taşıdığınız değerlerle ilgili bir kimlik.

Belki de asıl soru şu olmalı: Bu kadar çok Kastamonulu varken, biz bu büyük topluluğun gücünü nasıl daha iyi kullanabiliriz? Kültürümüzü nasıl geleceğe taşıyabiliriz? Dayanışmamızı nasıl güçlendirebiliriz?

Sen ne düşünüyorsun? Ailenin Kastamonu’yla bağı nasıl? Yorumlarda kendi hikâyeni paylaş, bu büyük topluluğun parçası olduğunu bize de hissettir.